Dünyanın satışta geldiği noktaya baktığımızda saliselerde milyarlarca ürün veya hizmetin
satıldığına şahit oluyoruz, ve milyar dolarlık organizasyonlar satışı geliştirmek için daha
neti sürekli daha çok satmak için yapılıyor. ABD, Avrupa, Japonya vb… Ülkeler, Dünya
sahnesinde markaları ün yapmış binlerce ürün ve hizmeti sağlıyor durumda. Biz Türkiye’de
satışın neresindeyiz soru bu, işte tam bu nokta da Türk şirketlerimizde aynı felsefede daha
çok ürünü veya hizmeti daha fazla satmaya çalışıyor ama neden Globalde sınıfta kalıyoruz,
Uluslararası oyunda markalarımız koşmuyor ve yedek kulübesinde bekliyoruz, biraz iş
yatırıma geliyor ve şirketlerimiz yatırım yapıyorlar ama neye ? Yaptığımız araştırmalar
Dünya’ da ilk 100 e giren şirketlere baktığımızda Üç ana başlıkta yatırım yapıyorlar, ilki
İnsan, yani çalışana yatırım yapılıyor, çalışanın kalıcı motivasyonunu ve sürekli gelişimini
hem bireyselde hem kurumsalda sağlayabilmek tüm bileşenleri tek tek ele almak
gerekiyor. İkincisi bilgiye yatırım, baktığınızda Dünya markaları bilgiye yatırım yapıyorlar
bilginin güç olduğunun farkında olarak bilgi kimdeyse liderler onlar oluyorlar, Google,
Facebook, Apple vb markalar. Üçüncüsü Teknoloji bunun içerisine yapay zekadan,
artırılmış gerçekliğe kadar, otomasyondan, e ticarete kadar tüm dijital platformlar olarak
bakabilirsiniz.
Peki buraya kadar net bir açıklamada yaptık, o zaman bu bağlamlarda bizler
neler yapıyoruz, şimdi bu makaleyi okuyanlar elinizi vicdanınıza koyarak çalışan, kurucu,
müdür, yönetici hangi pozisyonda olursak olalım şirketlerimizde İnsana yatırım var mı ?
Her gün kendinizi muhteşem hissedip, geliştiğinizi, geliştirdiğinizi, size değer katıldığını ve
değer kattığınızı hissediyor musunuz ? Bilgiye yatırım var mı ? Her gün bir şeyler
öğrenebilecek atmosferler seminerler zirveler, fuarlar kısacası bilgiyi alabileceğiniz tüm
platformlar sizin için oluşturuluyor mu ?
Son olarak teknoloji bahsetmiş olduğum tüm platformlar, evet bu soruların cevabı şirketlerin
ürün veya hizmetlerini ne kadar satmak istediklerinin samimiyet testi olacak o bakımdan
şirketlerimiz satış söz konusu olduğunda sadece skora bakarak metrikler oluşturuyorlar,
satış süreçlerini her adımda metrikleyerek ölçebilmemiz ve skorun sonuçlarını süreç performansıyla takip etmemiz gerekiyor.
İşte tam bu noktada satış şirketlerimizin vücudumuzdaki kan mesafesinde olduğunu düşünürsek,
damarlardaki akışı unutursak kalp atmadığında yani satış olmadığında neden satamıyoruz
sorusu tüm anlamsızlığıyla kurumda dolaşır, o bakımdan satışa gelmeyelim satış
kanallarına liderlik pompalayalım ki harcadığımız 1 lira ve 1 dakika doğru yere gitsin. Yoksa
aynı şeyleri tekrarlayarak lider şirketler çıkartamayız.
Dr.Sadık VURAL